11 Aralık 2010 Cumartesi

Nazım Hikmet'ten

Dünyanın En Tuhaf Mahluku

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
_____ beş değil,
__________ yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
_____deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
_____senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
_____ kabahat senin,
__________- demeğe de dilim varmıyor ama -
_____kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

2 yorum:

Koray Torun dedi ki...

askerlik uğrası sebebiyle memleketlini daha iyi tanıyosun herhal başkan,
kabahat bizde mi hakikaten?

Gou Ken dedi ki...

daha iyi tanıyorum evet. düşünüyorum da çok dar bir çevrede yaşıyormuşum: eğitim seviyesi, düşünceler, (demek istemesem de ayırıcı olacağı için) ırk/millet hep belli ve benzerdi. ama askerde öyle değil. güzel bir karışım çıkıyor insanın karşısına.

neyse. kabahat biz de sanırım çünkü insanlar hakettiği şekilde yönetiliyor. herkes aynı doğmuyor burada üstünde durulması gereken bir konu var. tam anlatamadım belki.