12 Temmuz 2013 Cuma

Gündüz Vassaf'tan

Tarihi Yargılıyorum

___
ABD'de seçimler, basket, beyzbol, hokey ve futbol liglerinde şampiyonluk maçları sıklığında. Maçlarda olduğu gibi, yitirilen bir seçimin ardından yeni oyuncularla başka bir seçimin beklentisi canlı tutuluyor. Heyecan doruk noktasında kalıyo. Senato ve kongre üyelerinin üçte biri, iki yılda bir yenileniyor, cumhurbaşkanı dört yılda bir. Bir seçim bitmeden diğeri başlıyor. Vali, eyalet parlamentosu, seçimle gelen polis şefi, başsavcı gibilerini de ilave edersiniz ABD'liler neredeyse sürekli seçim halinde. Münavebeli olarak farklı adaylar ve partiler kazandıkça ABD'li bir şeylerin değiştiği, değişebileceği inancının iyimserliğiyle yaşıyor. Bir şeyin değişmediğinin farkına varabilenler, bir sonraki seçim beklentisiyle taze tutuyor inançlarını.
Kendisini hiç sorgulamadan, değişen isim ve görüntülerle düzen devam ediyor.
Seçimlerle tazelenen umut şartlanmamızla, düzenin dönme dolaplarında kah yükselip kah iniyor umutlarımız.
Şu anda savaşlarıyla dünya dünyada adaletsizliği pekiştirenler, diktatörlükle değil, demokratik sistemlerle idare edilen ülkeler.
Bu sistemden radikal bir dönüş olursa, seçimlere bağlılığımızı rağmen değil, umutlarımızın uçuculuğu yüzünden yeni bir düzeni benimsemeye teşne olduğumuz için olaca.
Ama nasıl bir düzen.
Tarihe baktığımızda, totaliter düşler peşinde astığım astık, kestiğim kestik, imparatorluklarla diktatörlükler, kaotik dönemlerin çaresizliği üzerine yükselmiş. Umutsuzluğun, açlığın, korkunun kol gezdiği dönemlerde sığınmışız çaresizliğimizi seferber edip bize özgürlüklerimizden vazgeçirterek sırtımıza binen rejimlere, vazgeçilmez addetiğimiz güçlü liderlerle diktatörlere.
___
Uyumlu olmamızı kanıksayıp sorgulamamamız bizi uyum müptelası yaptı. İdealimiz ahenk ve düzen. Tür olarak patolojimiz o halde ki düzini uyumlu, insanı uyumsuz görüyoruz. İnsanı anlayabilmek kendimizi tanıyabilmek için Alman psikiyatristi Wilhelm Reich'ın çoktan unutulan şu sözleri belki her zamankinden geçerli:
"asıl araştırılması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir"

Hiç yorum yok: