Tek Eşlilik
...
96
Küçük çocuklara hikaye okurken karşımıza çıkan en çarpıcı şey, dikkatlerinin acımasız dağınıklığıdır (promiscuity). Bir an için yetişkinin virtüöz gösterisinin içine düşmüşlerdir tamamen, bir an sonra pencerenin önünden güvercin uçar ve hop, onun peşine düşerler. O an için sanki hikaye hiç olmamış gibidir, ikiniz arasında hiçbir özel ya da dışlayıcı ilişki yokmuş gibidir. Kendinizi sabrı taşmış, öfkeli yılmış, hatta sömürülmüş gibi, başka bir deyişle terk edilmiş gibi hissedersiniz.
İki dakika sonra çocuk hiçbir şey olmamış gibi, ya da başka bir kitabı sürükleyerek gelir; bu kitap onun ilgisini çekebilir ya da çekmeyebilir. Çocuğun ilgisinin hareketliliği, ilginç olmanın nasıl bir şey olduğu konusundaki fikirlerimizi karıştırır. Küçük çocuklar bir sonraki en hoş şeyin zevkini çıkarabilirler. Ancak ilkel bir sanat olan nesnelere ve insanlara olan ilgiyi kaybetme eğiliminin kendisi de kolayca kaybedilir. Adab-ı muaşerete uygun davranmak, bu bir sorun değilmiş gibi, dikkatimize güvenebilirmiş gibi yapmanın en iyi yoludur.
Çocuklar yetişkinleri, yetişkinlerin onları terk ettiğinden çok daha fazla terk ederler. Mesele sık sık söylediğimiz gibi çocukların yoğunlaşmayı öğrenememiş olmaları ya da bağlnamayı becerememeleri değil; merakın tekeşli olmayışıdır. Yayılma eğiliminde olmasıdır. Ama dikkatlerinin darmadağınıklığı, çok geçmeden çocuklar için riskli olmaya başlar. Fazlasıyla merak uyandırı olan, kendilerini fazlasıyla canlı hissetmelerine yol açan her şey, bir bağlılıklar çelişkisini de içerir. Çocuklardan öğrenebileceğimiz en iyi şey, ilgimizi nasıl kaybedeceğimizdir. Onların yetişkinlerden öğrenebilecekler en kötü şey ise nasıl zoraki bir biçimde dikkat gösterileceğidir.
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder